İzleyiciler

26 Temmuz 2023 Çarşamba

İNANAN İNSANIN SEVGİSİ:

 Ömür Şah Damarından Yakın Sevgiliyi Aramakla Geçiyor

Manevi derinlikten uzak ve daha fazla  maddi değerlere bağlı olan 

bu ’sevgi’ye gerçek sevgi denebilir mi? 

 Allah’tan   uzak yaşam süren insanların, gerçek sevgiyi yaşamaları zordur. 

 Kaynağını kalbindeki imandan alan gerçek sevgiyi yaşayan insanın yaşamında

çok zorlu olaylar da oluşsa, sevgisi asla bitmez. Sevdiği   insan hatalar da yapsa,

imanından kaynaklanan şefkat, merhamet, hoşgörü   ve bağışlama ile yaklaşır. 

 İnanan insanın sevgisi, Allah’a olan   güçlü ve samimi sevgisinden kaynak bulur. 

Tüm güzellikleri yaratanın  ve  hepsinin gerçek sahibinin yalnızca Allah olduğunun

bilincinde olarak   sevgiyi yaşar. Gerçek aşk; temeli Allah aşkı ve hoşnutluğu üzerine

kurulmuş olan aşktır. Allah’ın tecellilerindeki güzellikleri ancak Allah  aşkıyla sarhoş 

olanlar görebilir ve onlardan derin bir zevk alabilirler.  Allah’a  duyduğu aşk,

O’nun yarattıklarına karşı da insanın büyük sevgi   duymasına neden olur ve

Allah’ı seven insanlara karşı sevgisini artırır. Bu yüzden karşısındaki kişi imanı

yaşadığı sürece, yaşlılık, sakatlık  ya da maddi kayıp gibi durumlarda sevgisi

asla olumsuz  etkilenmez. 
Aksine insanın şefkat ve merhamet duygularını da

artırır ve sevgisi daha  da 
derinleşir. Sevgi, Allah sevgisinden  kaynaklanıyorsa

o sevgide vefa, sadakat, merhamet ve bağışlama  
vardır. 


Allah sevgisinden  kaynaklanmayan sevgide şefkat, merhamet ve sabır

olmaz. 
İnançsızlıkla  sevgisizliğin, bencilliğin acısı en şiddetli  şekilde yaşanır.

Mutluluk 
ancak Allah aşkıyla olur; bunun dışında kalp tatmin olmaz, kurtuluş

yolu bulunmaz. 
Onlarca yol dener  insan ancak başka türlü mutlu olamaz.

Yaşaması gereken,bu samimi 
ve gerçek aşktır. Bu, ruhun ihtiyacı olan  gıdadır,

ruh ve iman bu döngü  ile sürekli beslenir.


 Allah için  yaşanan sevginin ise belli bir süresi ve sonu yoktur. 

Bu sevgi kesintisi olmayan, asla bitmeyen, sonsuz yaşamda da devam edecek 

olan tutku dolu  sevgidir. İnsanın kalbinde hem imani coşkuyu tetikleyen  ve

hem  mutmainlik oluşturan başka bir aşk yoktur. Bu aşk Allah’ın iman eden

kullarına bahşettiği bir nimettir. İnsan bu aşkı  doruğunda yaşıyor  da olsa,

ahirette yaşayacağı çok daha büyük bir  güzelliktir ve çok daha  haz vericidir.

Allah, “İman edenler ve salih amellerde bulunanlar ise, Rahman (olan Allah),

onlar için bir sevgi kılacaktır.” (Meryem Suresi, 96) buyurarak, gerçek sevginin

ve muhabbetin ancak imanla yaşanabileceğinin sırrını verir. Aşk, çok yüksek

duygulara dayanan sevgidir. 
Karşılığı olan sevgi, aşk   değildir; maddi karşılığı

olan sözde sevgiye aşk denmez. 
Aşk çok saf,   çok temiz, çok asil duygudur.


Allah, bir göğüste iki kalp kılmadığını 
haber verir; o tek kalp Allah aşkı ile dolu

olan kalptir. Diğer tüm aşklar onun türevleridir; 
O’nun yarattıklarına duyulan

aşktır. Bu gerçek   aşkı içinde hisseden, kalbini O’na tam olarak 
teslim eden insan,   

dünyanın tüm güzelliklerine kavuşur. 
O, sevginin asıl muhatabı iken insan O’ndan

uzak yaşar, 
yaşamı boyunca gerçek sevgi ve dostluğu   arar. Bilmez ki, tek ve gerçek 

’Sevgili’ ona şahdamarından daha   yakındır... Ey gönül! Ne tuhaf değil mi? Bir ömür,

şah damarından daha yakın bir Sevgiliyi aramakla geçiyor.” (Mesnevi V 3272)




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder