İzleyiciler

14 Ekim 2023 Cumartesi

Ô~M~Û~R :

 Ömür : 

Bir kaba ağacın gölgesinde,

bir anlık gölgelenmek kadar kısa.

Gökyüzünde kulakları sağır edecek kadar,

gürültüyle geçen, bir jet kadar anlamsız.

Ovalara düşen, yağmur taneleri gibi, serin. 

Yüce dağları saran, tipi kadar sert. 

Çam ormanlarını yakan ateşin,

Yakıcılığı kadar, yakıcı.

Yıkılmış, bir barajın saldığı sular kadar boğucu.

Yalnız kalmak kadar, korkutucu. Düğün kadar, 

neşeli,  davul zurna kadar, coşkulu. Sevgiliye 

sarılmak gibi, mutlu edici. Kötü söz gibi, kırıcı.

Ölüm gibi, yok edici olabiliyor. Sen hangisini 

yaşadın, ey can.

Mutlu oldun mu?

Şu üç günlük dünyada? Üzüldün mü? 

Karalar  bağladın mı? Yıkıldın mı? 

Ummadığın şeyler mi, geldi başına?

Sevdin mi? Sevildin mi? Mutlu oldun mu?

Mutlu , doymuş, doya doya yaşamış olarak mı,  

düşüyorsun kara toprağa? Söyle ey can. 

İnsan olarak geldiğin dünyadan,

İnsan olarak mı ayrılıyorsun?

Dönüşmedin bir caniye , değil mi?

Kıyımlar yapmadın, değil mi?

Yetim hakkı yemedin, değil mi?

Her şeyin, ananın ak sütü gibi helâl mıydı?

Yoksa sana bırakılan emanetleri, zimmetine mi geçirdin?

İnsanlığını unutup, bir hiç olarak mı, çekiyorsun göçünü?

Yada huzurlu, Mutlu mu ölüyorsun?

Söyle, ey  can!... RAGIP KURT Alıntı:



28 Eylül 2023 Perşembe

EY KAREDEŞ:

 “Ey kardeş!

Bu dünyâ kimseye kalmaz.
Gönlünü, her şeyi yaratan Allahü teâlâya bağla.Sana bu kâfidir. Dünyâ mülküne güvenip bel bağlama. Çünkü bu dünyâda senin gibi birçokları yaşamış ve sonunda ölüp gitmiştir.
Diyelim ki en sonunda ölüm vardır ve bu can ölüm yolunu tutacaktır. O hâlde ister taht üzerinde can vermişsin, ister toprak üzerinde ne fark eder?” (Sa’dî-i Şîrâzî hazretleri)

AMELİN SALİH OLMASI:

Yaptığımız bir amelin salih olması ve sevap yazılması için iki önemli şart vardır: Birincisi Allah rızası için yapmak, ikincisi de dinin emrettiği şekilde ilme ve edebe uygun tamamlamak. Allah için yapılmayan bir ibadet, ya şirktir, ya da gösteriştir, Allah rızası için yapılan bütün hayır çeşitleri salih amel kapsamına girer. Salih ameller kalp, beden ve mal ile yapılabilir. İman, Allah için sevmek, ihlas, tevekkül gibi ameller kalple yapılan salih amellerden bir kaçıdır.
Namaz, zikir, oruç, hac, Allah yolunda hizmet, anne-babaya hürmet, fakirleri sevindirme, güzel davranışlar, helalinden rızık kazanma gibi işler, bedenle ve mal ile yapılan salih amellere örnektir. Haramlardan sakınmak da salih ameldir,
Kur'an ve Sünnet’e uymayan bir amel salih değildir. Güzel ameli yapmak kadar korumak da önemlidir. Bir amelin ahirette fayda vermesi için, ahirete kadar götürülmesi ve korunması gerekir. Bizler, yaptığımız amele değil, Allah’ın bu vaadine ve geniş rahmetine güvenmeliyiz. Hz. Rasulullah aleyhisselam Efendimiz, bu konuda buyurur ki:
“Salih amellerle Allah’a yaklaşmaya çalışın. Amelde istikamet ve orta yol üzere bulunun ve bununla birlikte hiç kimsenin ameli ile kurtulamayacağını da bilin.”
Yanındakiler:
“Siz de mi ya Rasulallah?” diye sorduklarında Efendimiz:
“Evet, ben de sırf amelimle kurtulamam. Ancak Allahu Tealâ lütuf ve rahmetiyle beni saracak ve cennetine koyacaktır.”buyurdu. (Buharî, Müslim, İbnu Mace)



15 Eylül 2023 Cuma

TESETTÜR DEMEK:

Dinde tesettür demek, hayâ ve hayat demektir.
Tesettürü tüketenlerin hayâ ve hayatları olmaz.
Tesettür sadece kadınların meselesi değildir. Dinde kadınla erkek arasında iffeti koruma ve gözleri sakındırma hususunda herhangi bir fark bulunmamaktadır. Gözleri sakındırma ve karşı cinsten korunma noktasında erkeklerin de kadınlar kadar sorumlulukları vardır.
İslamî tesettür sadece “giyinmek” aramaz, giyinmenin tarzını da ister.
Belirlenen hududu örtecek büyüklükte olmalıdır;
El, ayak ve yüz hariç bütün beden örtülmelidir.
Vücut hatlarını gösterecek darlıkta olmamalıdır.
Çok dar giyinen “giyinmiş çıplak” hükmündedir.
Rasûlüllah (aleyhisselam) buyuruyor:
“Ateş ehlinden iki sınıf vardır, henüz onları görmedim:
Yanlarında sığır kuyruğu gibi bir şeyler taşıyıp onu insanlara vuran insanlar; giyinmiş, çıplak kadınlar ki bunlar Allah’a itaatten dışarı çıkmışlardır. Bunlar, başkalarını da baştan çıkarırlar. Başları deve hörgücü gibidir. Bu kadınlar cennete girmek şöyle dursun, kokusunu dahi almazlar. Hâlbuki onun kokusu şu kadar uzak mesafeden duyulur” buyurdular.” (Sahih-i Müslim, Cennet 53, (2857), 52, (2128))
Tesettürün yokluğunda ülkemizde kadının adeta bir meta, bir reklam aracı, bir tür afiş nesnesi olarak kullanılması, yabancı erkeklerin göz hapsine maruz bırakılması; bir hürriyet değil, bir esaret ve kölelik serüvenidir.!! Bu, böyledir!..

6 Eylül 2023 Çarşamba

EY GÖZÜMÜN NURU SULTANIM..!

Ey gözümün nuru Sultanım..!

Kara bulutların ardından umutlarla beraber doğan, güneş gibisin.

Sen herkes yok iken en yakınımda hissettiğim, hayat veren nefes gibisin

Yüreğime düşen göz yaşlarımın sebebisin. Bir fırtına misali dalgalarla

boğuşurken hayat denizinde; Sen ellerimden tutup yaşama geri döndüren

can gibisin. Ey Resul! Sen; gönül diyarında sevdalıların en nadide gülüsün.



















Koklamaya utanır...ım, dokunmaya cesaretim yok..!

Hangi halime güvenip geleyim Sana..!

Ümmetin olduğumu nasıl ispatlayayım..!

Ben garipler diyarının en gafil garibi, nasıl geleyim 

Sana. Sen ki emanet ettiklerinle en güvenilir rehber.

Sen uyarıcı Peygamber.. Sana lâyık değildir ki bu sözler.

Gece yarılarında bozuk lehçemle Sen’i sorarım, Sen’i bulanlara.

Yol gösterirler sonu Sana ulaşan… Yürümeye halim yok, Sana 

gelecek kadar güçlü değilim. Ey gözümün nuru Sultanım..!








Ne zaman Sen’i duysam dillerden.

Önce bir gül gelir gözlerimin önüne ve hayallerimdeki Sen…!

Damarımda akan kan kadar gereklisin düşüncelerimde,

ruhu çekilmiş ceset gibiyim ayaklarının önünde. Ne olur! 

Bir kez! O rahmet deryası gözlerinle bakıver. Ey Nebi. Kalbim

erisin.  Göz yaşlarım tükendi, hasret gecelerinde ağlamaktan..!


Mekke’deki hasret, Medine’deki vuslat. Yüz binlerce salât ve selâm

olsun Sana. Yüreğimden kopup gelen bir sedâyla sesleniyorum Sana.

Es-selâtu vesselâmu Aleyke Ya Rasulalah.!





27 Ağustos 2023 Pazar

HAYATTAKİ TERCİHLERİMİZİ :

 Kimlere muhabbet beslediğimize, kimlerin safında/tarafında, dostluk ve yakınlığında olduğumuza,hayattaki tercihlerimizin bizi âhirette hangi kefeye koyacağına son derece dikkat edelim. Unutmayalım ki; yarın âhirette sâlihler zümresinde yer almak istiyorsak, bugün biz de, hâl ve davranışlarımız, hissiyat ve fikriyatımız, dünya görüşümüz ve tercihlerimiz itibarıyla,dâimâ sâlih müʼminlerin izini takip etmeliyiz. Sâlih müʼminlerle beraberlik, gönülleri ihyâ eder. Fâsıklarla beraberlik ise, âdeta ruhlara zehir saçar. Bunun içindir ki Rasûlullah (aleyhisselam) Efendimiz: “Kişi arkadaşının dîni üzeredir. Öyleyse her biriniz kiminle ... arkadaşlık ettiğine dikkat etsin!” buyurmuştur. (_Tirmizî, Zühd, 45_)




GÜZEL BİR KISSA :

Ceviz kurdu, gireceği kadar bir delik açarak cevizin içine girer. Cevizin içi insan beynine benzer, başlar onu yemeye. Buraya kadarı normal. Yedikçe şişmanlar. Karnı büyür. Yeterince yükünü tutup doyunca gitmek ister ama girdiği delikten çıkamaz. Daha da kötü olanı; içi yenilen ceviz de kurumuş ve sertleşmiştir, o deliği genişletmek artık imkansızdır.

Kurtçuk oturup bakar, delikten geçip çıkmak için tek çaresi vardır: Zayıflamayı beklemek. Aç kaldıkça zayıflar, eski cılız haline döner. Ve bir gün çıkar. Ama çıktığında mevsim bitmiş, ortada aç ve cılız bir kurtçuk ile bir içsiz ceviz kalmıştır. Kimi insanlardaki para ve mal - mülk hırsı da ceviz kurduna benzer. O hırsı yenip, artık yeter, dediğinde baharlar ve yazlar bitmiş olur. Geriye sadece, ömrünün sonbaharı ve belki de çeşitli hastalıklar, ilaçlar ve diyetler ile geçirmek zorunda kalacağı, koskoca bir kara kış kalmış olur.

26 Ağustos 2023 Cumartesi

UYUM İÇİNDE:

 Hayatla uyum içinde yaşamanın şartlarından biri de, sâde, mütevâzı, gösterişten, ihtirastan uzak, nezih, temiz bir hayat yaşamaktır.




ŞEYTANLA AYNI BOYUTTA SAVAŞALIM:

 Şeytanla Aynı Boyutta Savaşalım.

Kusursuz yaratılmış bir imtihan ortamı olan dünyada, 

iman eden ya da  etmeyen herkes imtihana tabidir.

Bu nedenle, şeytan bütün insanları  etkilemeye çalışır.

İmanı gereği gibi yaşamayan insanlar, Allah'a tam  teslim olmamaları ve 

Allah korkusunu içlerinde hissedememeleri nedeniyle  şeytanın fısıltılarını

dinlerler. 
Şeytandan ve oyunlarından etkilenmeme  yollarını bildikleri halde,

şeytanın sözlerini dinlerler. 

Bu kişiler Kuran'ı çok iyi bildikleri ve şeytanın kendilerinin apaçık  düşmanı

olduğunu, büyük 
zararlar verebileceğini bildikleri halde, ondan  yeterince

sakınmazlar. Sonuç olarak ortaya, bir 
yandan ibadetlerini  yerine getiren bir

yandan da davranışlarıyla şeytanın sözcülüğünü yapan 
kimseler çıkar. Ancak

ne ilginçtir ki bu kimseler, yaptıkları hatalara  kendileri şahitken, şeytandan 
ve

kötülükten dikkatle uzak duran ve  Kur’an ahlakıyla yaşayan kimseler olduklarını

iddia ederler. 
Gerçekten bunlar (bu şeytanlar), onları yoldan alıkoyarlar; onlar  ise, 

kendilerinin gerçekten hidayette olduklarını sanırlar. (Zuhruf  Suresi, 37)


Şeytan, bu kimselere yaptıkları iyiliklerin yeterli olduğunu ve gizlice yaşadıkları

kötülükleri ise 
önemsememeleri yönünde telkinlerde bulunarak, onları din ahlakından

uzaklaştırmaya çalışır. 
Allah'ın Kuran'da bildirdiği tek bir mümin karakteri vardır. Kur’an

ahlakının sadece bir kısmını 
uygulamak ve din dışı farklı bir karakter geliştirmek, insanı

sonsuz azaba sürükleyebilir. 
Tek doğru yol vardır; o  yol Allah’ın Kuran’da tarif ettiği

dosdoğru yoldur, Bu, Allah'ın hoşnut 
olacağı, kişiye cenneti kazandıracak, onu

cehennemden uzaklaştıracak  olan yoldur; tali yollar 
şeytana çıkar. Allah’ın yolunda

yaşamıyorsa  insan, o zaman şeytanın yolunda yaşıyor demektir. 
Allah bizi hidayete

erdirdikten sonra, şeytanların ayartarak yerde  şaşkınca bıraktıkları, 
arkadaşlarının da:

"Doğru yola, bize gel" diye  kendisini çağırdığı kimse gibi topuklarımız üzerinde gerisin

geri mi 
döndürülelim?" De ki: "Hiç şüphesiz Allah'ın yolu, asıl yoldur. Ve biz  alemlerin

Rabbine (kendimizi) 
teslim etmekle emrolunduk." (En'am Suresi,  71)

Nefsimizi etkisi altına almak için uğraşan şeytanla verdiğimiz savaş en  büyük savaştır.

Ama bu savaşta 
körler gibi boşa kılıç sallamayalım. Şeytan bizimle bedensel boyutta

savaşmaz. Biz de onunla aynı boyutta savaşalım.





19 Ağustos 2023 Cumartesi

SABIRDAN DAHA HAYIRLI:

Bazı sıkıntılar vardır ki, kulun irade ve gücünü fazlasıyla aşar. Böyle felaketler başa geldiği zaman, aşırı duygusal tepkilere kapılmadan ve şikâyet etmeden ilahî takdire razı olup sabretmek, müminlerin en temel özelliklerinden biridir...

Hz. Peygamber (aleyhisselam) Efendimiz,
“Sabır ve tahammül gösteren kimseyi Cenab-ı Hak sabırlı kılar. Sabırdan daha hayırlı ve geniş bir nimet hiçbir kimseye verilmemiştir” ( H. Şerif Tirmizî) buyurmuştur. Bundan dolayı sabır, her faziletin üstünde bir değer taşımaktadır. Çünkü Rabbimizin korku, açlık, mallarımızdan,
canlarımızdan ve ürünlerimizden eksiltmek gibi şeylerle bizi denemesine karşılık sabredebilmemiz, bizler için aynı zamanda başlı başına ilahî bir müjdedir. (___Bakara /155.Âyet.___)

12 Ağustos 2023 Cumartesi

EY CENNET KOKAN NEBİ:

Ey Resul ! Ey Rahim, ve Ey Kerim. Ey; gözlerinde cenneti saklayan, ayağını bastığı yerler cennet kokan nebi!. Ey; Yaradan'ın en guzel eseri!. "Sen olmasaydın, sen olmasaydın alemleri yaratmazdım!." dediği!. Var oluşunun şerefine, bütün varlığı hediye ettiği!. Ey; insanoğlunun ufku -en güzel insan.. Allah'ın sevgilisi, kainatın gözbebeği!. Ey; rahmeten li'l-alemin!.
















 Sen den şefaat dilenen biçarelerin en sefiliyim, desem Şefaat eder misin?. Ey; kupkuru çölleri cennete ceviren gül!. Ey; gönlünden gül dökülen resul!. Sevda ikliminin, en güzel mevsiminin.. en güzel çiçeği!. Gözlerimi yumsam, ve; hulyana dalsam.. o gül kokulu gülüşün ile, benimde gözlerimin içine güler misin?.

 


Bir kerecik olsun seni düşünerek başımı koyduğum olmuşsa yastığıma,

tutunduğum olmuşsa sana ve senin sevdana.. işte onun, işte onun hatrına!.

Ey; gözünü sevdiğim, özünü sevdiğim, sözünü sevdiğim!.

 Ey; gönlümün sultanı efendim!. Ümidim, muradım, kurtarıcım, mujdecim...

Seninle Kevser havuzunun başında buluşabilecek miyim?.desem.

bulunduğun yerden, yüreğime bir damla su serper misin?.

 Ya Resulullah Ya Habib Allah.Ya Ey Kutlu Gül. Dünyada ve

Ahirette Solmayan Tek Gül. Ya Ey Cennet Kokan NEBİ......


TÜM RENKLER GÖRÜNTÜLER:

Tüm Renkler, Görüntüler

İnsanın Ruhundaki  Zevke Hitap Eden En Yakın Uyum Ve Güzelliği Yansıtırlar.  İnsanların Dinlenmek, Rahat Etmek İçin Tercih Ettikleri Mekanlar da Hep Doğal Güzelliklerle İç İçedirler. Yeşillik, Ormanlık, Deniz Kenarı ya da Nehir Kıyısı Gibi Yerlerde Temiz Hava, Toprak Ve Su İle Yakın Olmak İnsanlara Huzur Ve Mutluluk Verir.

 İnsanın Doğal Güzellik Arayışı İçinde Olmasının Sebeplerinden Biri, Allah'ın İnsanı Cennet Güzelliklerinden Zevk Alacak Şekilde Yaratmış Olmasıdır. İnsan Farkında Olsa da Olmasa da Aslında Cennet Nimetlerinin Beklentisi İçindedir.

Âyetlerde Cennetin Doğal Güzelliklerle İç İçe Olacağı Şöyle Haber Verilmektedir:

Müttakîlere Vâdolunan Cennetin Durumu Şöyledir:


Rahmân Ve Rahîm (Olan) Allah’ın Adıyla.

İçinde Bozulmayan Sudan Irmaklar, Tadı Değişmeyen

Sütten Irmaklar, İçenler İçin Lezzet Veren Şaraptan Irmaklar Ve Süzme Baldan Irmaklar Vardır Ve Orda Onlar İçin Meyvelerin

Her Türlüsünden Ve Rablerinden Bir Mağfiret Vardır.

Muhammed Suresi/15.Âyet.

 

Rahmân Ve Rahîm (Olan) Allah’ın Adıyla.

Allah Onlar İçin, Süresiz Kalacakları, Altından Irmaklar Akan Cennetler Hazırladı. İşte Büyük' Kurtuluş Ve Mutluluk’ budur. Tevbe Suresi/89.Âyet.

Rahmân Ve Rahîm (Olan) Allah’ın Adıyla.

 İman Edip Yararlı İş Yapanlara Gelince Onlar da Cennetliktirler. Onlar Orada Devamlı Kalırlar.  Bakara Suresi/82.Âyet.


6 Ağustos 2023 Pazar

BİR KADININ KALEMİNDEN :

Sokaklar da yatak odası kıyafetiyle dolaşan her kadın sapıktır...

Bir algı var; sapık dendiği zaman sadece akla erkek gelir.. Oysa; 

sokakların sapık kadınlardan da temizlenmesi lazım ki, toplum bir 

nebze ıslah olsun. Çok garip geldi değil mi okuyunca "sapık kadınlar"(!)

Bir erkek avret mahallini iyice belli edecek tarzda çok dar bir pantolon giyse, 

sapık/rezil vs. diye bağırırsın.. Ama giydiğiniz taytlardan her hattınızı belli ederken 

kendiniz adına neden utanmazsınız? Haa o sizin özgür yaşam tarzınız değil mi? 

Peki erkeklere niye yok o özgürlükten? Sen baştan aşağı avret olduğun halde,

tayt 
giyme özgürlüğünü kendine hak biliyorsun da, erkeğin özgürlüğünü neden

alıyorsun 
elinden (!) Senin avretinin belli olması moda, erkeğin ki sapıklık öyle mi?

Otobüste/metro da bedeninin kokusunu şişeler dolusu parfüm sıkıp güzelleştirip, 

burunların direğini kıran ve erkeğin yanından ifil ifil geçtiğinde beyne direk şehvet

 hormonları uyarısı verecek kadar kokulanan bir kadın; "bana bakma" dediği gibi

 "beni koklamayın" da diyebilir mi?  Ben, helal olduğu halde hiç çarşı pazarı göğüsleri

yarıya kadar görünür tarz da gezen abi/amca görmedim Siz gördünüz mü? Görsek "sapık"

diye 
koşarız değil mi adamcağızın peşinden? Peki ben, domates seçerken sapık ablanın

göğüslerini
 neden görmek zorundayım? Erkek göbekten yukarısı helal olduğu halde asla

böyle gezmez 
gezemezken, kadınlar göğüs avretini açıpta geziyor ve bu sapıklık olmuyor

öyle mi?


Bir bankta kalçasının tam altına gelecek kısalıkta şort ile oturan bir adamın yanına

çocuğunuzu 
oturtur musunuz? Ne münasebet deli midir, sapık mıdır nedir?! Teklifim

bile nasıl çirkin değil mi annesi?  
Peki aynı şekilde oturan, kalçasından aşağısı çıplak bir

kadının giyinişi, neden seni aynı şekilde rahatsız 
etmiyor?  Vel hasıl kelam; sokaklar da

yatak odası kıyafetiyle dolanan her kadın da bir o kadar sapıktır!

Toplumun ahlakını bozuyorlar! Toplumun kalitesini düşürüyorlar!

Bugün o çocuklar çarşı pazarda bir ablanın 
göğsünü, kalçasını, bacaklarını

görmek zorunda kalıyorsa, bu da bir "ÇOCUK VE TOPLUM 
İSTİSMARIDIR". 

SAPIK DEYİNCE AKLA SADECE “ERKEKLER “mi GELMELİ ? (_Alıntı: _)