Yaptığımız bir amelin salih olması ve sevap yazılması için
iki önemli şart vardır: Birincisi Allah rızası için yapmak, ikincisi de
dinin emrettiği şekilde ilme ve edebe uygun tamamlamak. Allah için
yapılmayan bir ibadet, ya şirktir, ya da gösteriştir, Allah rızası için yapılan
bütün hayır çeşitleri salih amel kapsamına girer. Salih ameller kalp, beden ve
mal ile yapılabilir. İman, Allah için sevmek, ihlas, tevekkül gibi ameller kalple
yapılan salih amellerden bir kaçıdır.
Namaz, zikir, oruç, hac, Allah yolunda hizmet, anne-babaya hürmet, fakirleri
sevindirme, güzel davranışlar, helalinden rızık kazanma gibi işler, bedenle ve
mal ile yapılan salih amellere örnektir. Haramlardan sakınmak da salih ameldir,
Kur'an ve Sünnet’e uymayan bir amel salih değildir. Güzel ameli yapmak kadar
korumak da önemlidir.
Bir amelin ahirette fayda vermesi için, ahirete kadar götürülmesi ve korunması
gerekir. Bizler, yaptığımız amele değil, Allah’ın bu vaadine ve geniş rahmetine
güvenmeliyiz. Hz. Rasulullah aleyhisselam Efendimiz, bu konuda buyurur ki:
“Salih amellerle Allah’a yaklaşmaya çalışın. Amelde istikamet ve orta yol üzere
bulunun ve bununla birlikte hiç kimsenin ameli ile kurtulamayacağını da bilin.”
Yanındakiler:
“Siz de mi ya Rasulallah?” diye sorduklarında Efendimiz:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder