"Zulümden kaçının. Zira zulüm,
Kıyamet günü karanlıklar olacaktır.
Hz. Muhammed (s.a.v.)(Müslim,Birr 56)
Kimi insanlar iman sahibi oldukları halde nefsani istekleri ve çıkarlarıyla
çelişen durumlarda ya da zorluk zamanlarında, Kur’anî davranışlar yerine
din dışı tavırlar sergilerler. Onlar, ’imanlarına zulüm karıştırırlar’. Bu durum,
insanın, Allah’ın büyüklüğünü, gücünü kavramasına, dünyada ve ahirette
gerçek mutluluğu ve kurtuluşu için hak dine uyması gerektiğini bilmesine
rağmen, din dışı ahlâk özelliklerinden kopamamasıdır. Kur’an’da imanını
zulümle karıştıran kimselerin iman edenlerin arasında yaşayan bir grup
olduğundan söz edilir. Samimi mümin, Allah’ın takdirinden hoşnut olur.
Ancak birçok insan yaşadıkları karşısında aşırı tepkiler verir.
Hatta Kur’an ahlâkına uygun olmayan sözler söyler. Bu davranışları
gösteren kişilerin, Allah’ın beğendiği Kuran ahlâkından uzak oldukları açıktır.
Kur’an’da müjdelenen sonsuz cenneti arzu eden insanın, dine uygun olmayan
ahlâk özelliklerinden arınması ve bunun yerine Kur’an’a uygun yaşaması gerekli.
Samimi iman eden her insan, Kur’an ayetlerinde bildirilen ahlâka ters davranış
ve düşüncelerden sıyrılmalı. Kur’an ile haber verilen gerçekleri yalnızca bilmek
yeterli değil; hissetmek ve yaşamak önemlidir. Allah, insanın içindeki gizlinin
gizlisini bilir; samimiyetsizlikleri de görür. İnsan Allah aşkını ve korkusunu
içinde hissetmeli, olumsuz davranışlarından kendini kurtarmalıdır. Aksi takdirde
gerçek anlamda iman etmemiş olacaktır.
Allah’a tam bir teslimiyetle teslim olmak, insana gerçek mutluluğu getirecektir.
Yaşanacak mutluluk ve güven ise, Allah’ın yalnızca samimi iman sahiplerine
sunduğu büyük bir nimettir. "İman edenler ve imanlarını zulümle karıştırmayanlar,
işte güvenlik onlar içindir ve onlar hidayete ermişlerdir." (En’am Suresi/82.Ayet.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder