İzleyiciler

29 Temmuz 2023 Cumartesi

DİL VARDIR:

 "Gerçek Müslüman dilinden ve elinden başka 

Müslümanların emniyet ve esenlikte olup, zarar görmedikleri kimsedir." 

(Buhari, İman, 4) Efendimiz (a.s.) bu önemli sözünde lisanı/ dili, yede/ele 

takdim eder; yani öncesine alır. Bu önemli bir önceliktir ve içerisinde 

muhataba iletmek istediği mesajlar taşımaktadır. Hadisteki dilin


ele önceliği, zarar bakımından karşı tarafa elden önce dilden çıkan

şeylerin zarar verdiğini belirtmek içindir. Bundan dolayı dil çok 

önemlidir. Dil deyip geçmeyelim, çünkü;


Dil vardır; Malâyanîdir. 

İşi gücü boş boş konuşmaktır.

Konuştuklarında mana yoktur.

Fayda adına hiçbir şey taşımamaktadır.

 Ağzının laf yapmasından dolayı sevinmekte,

her mesele hakkında konuşmaktan çekinmemekte,

konuştuklarımın muhatabıma nasıl bir kazancı vardır,

diye düşünmemektedir. 


Dil Vardır; Şakirdir.

Konuştuğu her kelimede Eş-Şekûr olan Allah'a teşekkür 

etmektedir. O Rabbinin kendisine bahşettiği nimetler karşısında 

büyük bir minnet duygusu altında ezilmektedir.Bakışları hep kendinedir.

Kendinden alttakilere bakarak ne kadar büyük ikramlar içerisinde olduğunu

fark etmekte, her ağzını açtığında Kerim olan Rabbine karşı dilinin şükründe 

cimrilik etmektedir. Dolayısı ile boş değil, anlamlı şeyler konuşmaktadır. 


Dil  Vardır; Şeytandır. 

haksızlık karşısında üç kuruşluk dünya menfaati adına susan 

dilsiz şeytan, ya hak karşısında sadece laf olsun diye konuşan dilli 

şeytandır. Amacı hak ve hakikat değil, ağırlığı olmayan meclislerde diliyle 

kendine değer kazandırtmaktır. Dili hakikat için harekete çekmemekte; 

Halif,tu'raf yani muhalefet et, tanınırsın sözünü kendine ilke edinmektedir. 

Neye ne adına karşı çıktığını bilmeden, tanınmak için ve bakın bende varım 

demek için dün savunduğuna, bugün muhalefet edebilmektedir. Önemli olan 

o an toplum içerisinde belirmek, öne çıkmaktır. Bunun için dilin gerçek sahibi 

olan Allah'ı değil, şeytanı memnun ederek onun yanında yer almaktadır. 


Dil Vardır; Melektir. 

Rabbi ile arasında güçlü ve sağlam bir bağ kurduğu için, 

ALLAH o insanın dilinde birmelek var etmiştir. O artık meleğin diliile 

konuşmakta, farkında olsa yada olmasa arşın lisanını kullanmaktadır. 

Hz. Ömer gibi Vahiy gelmeden, vahye mutabık olmakta, etrafında gelişen 

tüm olaylara Vahyin aynasından bakarak melekleri bile hayran bırakmaktadır. İrade 

sahibi olmasına rağmen iradesine hakim olabilmeyi başararak, dilinin altında taş varmış 

gibi, çok konuşmamakta her işe laf yetiştirmek yerine, her hayırlı işe el yetiştirmektedir.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder