SONSUZ MARHAMET SAHİBİ:

Sonsuz merhamet sa­hibi olan Allah’ın
En güzide eseri olan insanları yok etme­si 

Mümkün değildir. Sonsuz merhameti böyle 

Bir merha­metsizliğe müsaade etmez, Aksi halde
Hakikatin, zıddına dönmesi sözkonusu olur, bu ise
Mantıken imkânsızdır.

Öyleyse ölen ve kabre giren  insanlar yok 

Olmayacaktır. İnsanlar, daha büyük nimetlere 

Nâil olmak için yeniden diri­lecekler. Burada 

Tadıp da doymadan gittikleri nimetle­re doyacaklar. 

Rahim ismi, orada bütün azametiyle tecel­li edecek.

Güneş, soba olmuş yanıyor, lâmba gibi parlıyor. 

Bitkiler,
Ya midemize gıda veya hastalıklarımıza şifa. 

Herşey tam ol­ması gerektiği gibi. Aynı hikmeti 

Bedenimizde görebiliriz. Bir et parçası olan dilimize

Ne marifetler verilmiş. Onun vasıtasıyla konuşu­yor 

Ve sayısız tadları hissedi­yoruz. Her tad için bir dil 

gerekseydi, binlerce dil taşımak zorunda kalırdık. 

Aynı hari­kuladeliği diğer organlarımızda da 

Görmemiz mümkün. Her uzvumuz, en uygun yere 

Yerleştirilmiş. Hiçbirini bu­lunduğu mevkiden alıp, 

Daha münasip bir yere takamayız. Kendimizde ve 

Dünyamızda müşahede ettiğimiz bu hik­met ise, 

Şüphesiz bir Hakîm’i gösterir. Çünkü eser ustasız, 

Fiil failsiz olamaz.

Madem ki Allah, sonsuz bir hikmet sahibidir ve 

Her fiilin­de nice faydalar gözetir, öy­leyse insanları 

Bir daha diril­memek üzere yok etme­yecektir. Aksi 

Halde şu görü­nen hikmetler tersine döner. "Eğer yok 

Edecek idiyse, ni­çin en mükemmel şekilde ya­rattı? 

Neden şu kâinat fabrikasını insan için çalıştırdı?