İzleyiciler

18 Eylül 2024 Çarşamba

NARİ'NİN MEKTUPU:

Anne !

Burası öyle güzel ki her yerde Çiçekler, güller var.
Ve bu çiçekler hiç solmuyormuş. Öyle dedi kapıdaki amca.
Sen bunu biliyor muydun ?
Ne kadar güzel olsa da ben seni
yine de özlüyorum Anne !
Sekiz kapısı olan bir yere getirdiler beni
Sonra en güzel kapıyı göstererek
"senin kapın bu Narin! Burdan gireceksin" dediler.
Kapıdan girmeden önce bir amca bana
"gelinliğini çıkar kızım" dedi
"neden ama bunu bana annem dikti" dedim.
"biliyorum ama çıkarman lazım " dedi amca
"çıkarmasam olmaz mı? Annem daha yeni dikti" dedim.
"olmaz çünkü eteklerine kan bulaşmış onun. Bu kapıdan kan ve günah giremez" dedi. " günah ne demek?" dedim
"günah senin buraya gelmene sebep olanlardır" dedi
Etrafa baktım her şey öyle güzeldi ki.
"o zaman günah iyi bir şey" dedim.
Amca gülerek saçımı okşadı.
"Hadi giy bunu " diyerek daha güzel bir gelinlik verdi bana. Görmen lazım anne öyle parlak, öyle güzel ki . Kar gibi bembeyaz. Bana kızma ama senin yaptığından daha güzel. Ama ben seninkini de seviyorum anne.
Burdaki amcalar bizim köydeki amcalara benzemiyor. Onların elleri yumuşacık. Ne ellerimi sıkıyorlar acıtarak, ne de ağzımı kapatıp sürüklüyorlar. Hiç korkutmuyorlar beni. Yanıma geldiklerinde gülüyorum hep. Sekiz kapının en güzelinden girdikten sonra sıraya dizilmiş kanatları olan bir sürü amca karşıladı beni. Onların biraz yukarısında yüksek bir koltuğa oturmuş bir amca vardı. Yanıma geldi . Yüzü öbür amcalardan daha da güzeldi. Gözlerimi kamaştıran ışık vardı yüzünde ve elbiselerinde. Bana "hoş geldin Narin, ben de seni bekliyordum" dedi. Yaklaşıp alnımdan öptü. Diğerlerinin "efendimiz" dediği bu amca konuşunca her kes susup başlarını eğiyordu
Sonra bana etrafı gezdirdiler anne .
artık yeni evimin burası olduğunu söylediler.
Önce çocukları gösterdiler.
Hepsi benim gibi giyinmişlerdi.
Hepsi kar gibiydi.
Çiçekler topluyorlar,
akan ırmaklardan su içip güllerin üzerinde yuvarlanıyorlar.
"üstlerini kirletecekler" dedim
"burda kir yok, çamur yok" dediler
"Akşam olacak her kes neden hala oynuyor anneleri beklemez mi ?" dedim
"burda hiç bir şey karanlıkta kalmaz" dediler
"neden, burası neresi ki?" dedim
Cennetmiş buranın adı
"Söylesene anne cennet bizim köyümüze bizim insanlarımıza çok mu uzak ?" Mehmet Öztürk Alıntı:



30 Ağustos 2024 Cuma

DİYEMEDİK:

 Hangimiz duruşumuzla, bakışımızla, 

konuşmamızla,insanlara olan muamelemizle

Efendimizz (s.a.v) bezeyebildik? Hangimiz ruhen 

ve fikren islam'ın boyasına boyanabildik?  Hangimiz 

birbirimizin acısını yüreğimizde hissederek "korkma, 

ben yanındayım" diyebildik? Diyemedik, diyemiyoruz.



12 Ağustos 2024 Pazartesi

TÜM RENKLER GÖRÜNTÜLER:

 Tüm renkler, görüntüler

İnsanın ruhundaki  zevke hitap eden

En yakın uyum ve güzelliği yansıtırlar.


İnsanların dinlenmek, rahat etmek için tercih ettikleri

Mekanlar da hep doğal güzelliklerle iç içedirler. Yeşillik,

Ormanlık, Deniz Kenarı ya da Nehir kıyısı gibi yerlerde

Temiz Hava, Toprak ve Su ile yakın olmak insanlara

 Huzur ve Mutluluk verir.


 İnsanın doğal güzellik arayışı içinde olmasının

Sebeplerinden biri, Allah'ın İnsanı Cennet güzelliklerinden

 Zevk alacak şekilde yaratmış olmasıdır. İnsan farkında olsa da

Olmasa da aslında Cennet nimetlerinin beklentisi içindedir.

Âyetlerde Cennetin doğal güzelliklerle iç içe olacağı 

Şöyle haber verilmektedir:


Müttakîlere Vâdolunan Cennetin durumu şöyledir:

Rahmân Ve Rahîm (olan) Allah’ın adıyla.

İçinde bozulmayan Sudan Irmaklar, tadı değişmeyen

Sütten Irmaklar, içenler için Lezzet veren Şaraptan Irmaklar

ve süzme Baldan Irmaklar vardır ve orda onlar için meyvelerin

Her türlüsünden ve Rablerinden bir mağfiret vardır.

Muhammed Suresi/15.Âyet.


Rahmân Ve Rahîm (Olan) Allah’ın Adıyla.

Allah Onlar İçin, Süresiz Kalacakları, Altından

Irmaklar Akan Cennetler Hazırladı. İşte Büyük

'Kurtuluş 
Ve Mutluluk’ budur. Tevbe Suresi/89.Âyet.


 Rahmân Ve Rahîm (Olan) Allah’ın Adıyla.

İman Edip Yararlı İş Yapanlara Gelince Onlar da

Cennetliktirler. 
Onlar Orada Devamlı Kalırlar. 

                                       Bakara Suresi/82.Âyet.




29 Mart 2024 Cuma

ÂHİRET AZIĞI:

 Sana ahiret hayatında gerekecek olan azığı sağlığında elde etmelisin. Öldükten sonra yakınlarından, dostlarından ve çocuklarından senin için iyilik yapmalarını bekleme, buna güvenme. Nimete sahipken iyilik ve yardımda bulun, yoksullara dağıt. Çünkü dünya malı ölünce elinden çıkacak, sahibine dönecek. Acı çekmek istemiyorsan, acı çekenleri unutma. Servetin elindeyken ihtiyaç sahiplerine ulaştır. Gün gelecek hazinenin anahtarını yitireceksin.




8 Mart 2024 Cuma

8- MART KADINLAR GÜNÜ:

 Doğumuyla Babasına cennet kapılarını açan,

Evliliğiyle, eşine imanın diğer yarısını sunan,
Anneliğiyle de, cenneti ayakları altına alandır
KADIN.

8- Mart kadınlar Gününüz Kutlu Olsun.


5 Mart 2024 Salı

TOPRAK ÜSTÜ VE ALTI:

Öldükten yaklaşık 30 dakika içerisinde vücutta refleks diye bir şey kalmıyor. Gevşeyen kaslar dolayısıyla ağız ve göz kapakları açık kalıyor. Boşaltım sistemi tamamen gevşiyor, idrar akıntısı oluşuyor. Ölümün gerçekleşmesinden 24 saat sonra vücut çürümeye başlıyor. Solunumun durması bakteriler için işaret oluyor ve çalışmaya başlıyorlar. İlk çürüyen organlar ise göz, beyin, mide ve bağırsaklar. Ceset şişman ise daha çabuk çürürken, tuzlu suda boğulanlar daha geç çürüyor. En geç çürüyen kısımlar ise kalp, mesane, böbrek .İlk çürüyen yer olan mide ve bağırsaklarda bakteriler yoğun çalıştıkları için hızla gaz ortaya çıkıyor. Bu gaz, karın bölgesinin şişmesine sebep oluyor. Derinin üstü yanık gibi su toplarken, vücutta biriken sülfür yüzünden renk siyaha dönmeye başlıyor. Günden güne şişen karın patlıyor ve göğüs çöküyor. Bu olay mezar üstünden duyulabilecek kadar sesli olabiliyor. Ortalama 4 yıl sonra insan tamamen kemik haline dönüşüyor. Güzelliğin, yakışıklılığın, zenginliğin, kibrin, malın mülkün, makamın mevkin nerede? Yeryüzünde kasıntı bir şekilde gezen, küçük dağları ben yarattım egosuna sahip olan, insanları küçücük beyniyle aşağılamaya çalışan, hayatı statü ve dünyada kazanacağı geçici başarılara odaklayan her o kibirlinin sonu budur. Paranın satın aldığı insanların sonu budur. Mevkiye gelmek için karakterini satan, çevresini ezen, zulme uğrayan insanların üzerine basarak bir şeyler elde etmeye çalışanların sonu budur. Çalışın, başarılı olun, insanlığa fayda verin ama hayatı büyütmeyin. Kendinizi büyütmeyin. Zira elimizde yaptığımız erdemlerden ve amellerden başka bir şey kalmayacak. Herkese, insanlığa faydalı olmuş ve geride iyi hatırlanacak anılar bırakmış bir ömür dilerim. Alıntı:







21 Ocak 2024 Pazar

BEŞ TÜRLÜ KALP VARDIR :

 Beş türlü kalp vardır

Kalp vardır ölüdür.

Kalp vardır hastadır

Kalp vardır gafildir.

Kalp vardır mühürlüdür.

Kalp vardır sapasağlamdır.

Kalp kalbi ölüdür. Günahkarın 

Kalbi hastadır. Nasipsizin kalbi gafildir.

Kalbimizde perde vardır diyerek fena iş yapanın 

Kalbi de mühürlüdür. Allah Teala'dan korkup daima 

İbadette bulunan kimsenin kalbi de sağlam olan kalptir.


29 Aralık 2023 Cuma

NEFSİ TERBİYE ETMEK:

Nefse uyan kimse, hep İslamiyet’in dışına çıkar. Hayvanlarda akıl ve nefs olmadığı için, ihtiyaçlarını Bulunca kullanırlar. Yalnız bedenlerine zarar veren, Kendilerini inciten şeylerden kaçarlar.

İslam dini, rahat ve huzur içinde yaşamak için
Gereken şeylerden ve dünya lezzetlerinden faydalı olanları
Yasak etmiyor. Bunların elde edilmesinde ve kullanılmasında,
Akla ve dine uymayı emrediyor.İslam dini, insanların dünyada da,
Âhirette de rahat ve huzur içinde yaşamasını istiyor.
Bunun için, akla uymayı emrediyor. Nefse uymayı yasak ediyor.
Akıl yaratılmasaydı, insan hep nefsine uyar, felaketlere sürüklenirdi.
Nefs olmasaydı, insan, yaşaması ve medeni hayat için çalışmasında
Kusur ederdi. Nefs ile cihad sevabından mahrum kalırdı.
Meleklerden daha üstün olma yolu kapalı kalırdı.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Ahirette olacaklardan, sizin bildiklerinizi hayvanlar
Bilselerdi, yemek için et bulamazdınız!) [Beyheki]
İmam-ı Maverdi hazretleri buyuruyor ki:
(Nefsin terbiyesi zaruridir. Hadis-i şerifte,
(İnsanın en kuvvetli düşmanı nefsidir, sonra çoluk çocuğu gelir)
Hazret-i Âişe validemiz, (İnsan Rabbini ne zaman tanır?) diye
Sual edince, Peygamber efendimiz, (Nefsini tanıdığı zaman)
Buyurdu. (Edeb-üd-dünya)

18 Aralık 2023 Pazartesi

RABBİMİZ ANILDIKÇA:

 Gönüller Aydınlanır,

Rabbimiz Anıldıkça.

Hasta Gönül Nurlanır,

Rabbimiz Anıldıkça.

Zor İşler Âsan Olur,

Dertliye Derman Olur,

Canlara Canan Olur,

Rabbimiz Anıldıkça.


Gamlı Gönül Şâd Olur,

Esirler Azad Olur,

Okuyan İrşad Olur,

Rabbimiz Anıldıkça.


Kul Rabbi İkrar Eder,

Zikrini Tekrar Eder,

Aşkını İzhar Eder,

Rabbimiz Anıldıkça.

"AŞKI ALLAH OLANIN AŞK-I 

BAKİ OLSUN İNŞA'ALLAH."


9 Kasım 2023 Perşembe

Kur’an-ı Kerim Duası:

 Ey Allah’ım! 

Sen O’nu hak ile indirdin, o da hak ile indi.  Allah’ım
Kur’ana rağbetimi büyüt, O’nu gözüme nur, gönlüme şifa kıl.  

Ey Allah’ım!
O’nunla dilimi süsle, O’nunla yüzümü güzelleştir,
O’nunla cismimi kuvvetlendir, Sana itaat ederek gecenin
derununda, gündüzün belli bölümlerinde O’nu okumayı
bana nasip eyle. 

Beni, Peygamberimiz (sav) ve O’nun hayırlı a-li ile birleştir.
Rahman’ın rızası için, ehl-i iman kabirlerinin nurlanması için,
bütün peygamberlerin seyyidi güneşi, Allah elçilerinin Ay’ ı olan

Efendimiz Hz. Muhammed’in (s.a.s.) ruhu için, şeytanın kovulması,
günahlarımın düşürülmesi için, tevbelerin kabulü için, derecelerin
yükselmesi için,cehennemden ateşinden kurtulmak için, imanın
devamı ve Rahman’a kavuşmak için;Kur’an okumaya niyet ettim. 

Ey merhametlilerin en merhametlisi (Senin rahmetini dilerim)
Hamd ve övgü,alemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.-”


27 Ekim 2023 Cuma

FİTNE :

Dua yerine silaha sarılmak,anarşi ve fitne olur. (Fitne çıkaranlara lanet olsun) buyurulmuştur. Fitne; anarşi, bozgunculuk, bölücülük demektir. İslam Âlimleri Buyuruyor Fitne, Müslümanlar arasında bölücülük yapmak, Onları sıkıntıya, zarara, günaha sokmak, İnsanları isyana kışkırtmak demektir. (Hadika, T. Muhammediye) Fitne çıkarmak haramdır. Kur'an-ı kerimde, fitne çıkaranların Cehenneme atılacağı ve hadis-i şerifte de, Fitne çıkarana Allahü teâlânın lanet edeceği Bildirilmektedir. (Berika)

14 Ekim 2023 Cumartesi

Ô~M~Û~R :

 Ömür : 

Bir kaba ağacın gölgesinde,

bir anlık gölgelenmek kadar kısa.

Gökyüzünde kulakları sağır edecek kadar,

gürültüyle geçen, bir jet kadar anlamsız.

Ovalara düşen, yağmur taneleri gibi, serin. 

Yüce dağları saran, tipi kadar sert. 

Çam ormanlarını yakan ateşin,

Yakıcılığı kadar, yakıcı.

Yıkılmış, bir barajın saldığı sular kadar boğucu.

Yalnız kalmak kadar, korkutucu. Düğün kadar, 

neşeli,  davul zurna kadar, coşkulu. Sevgiliye 

sarılmak gibi, mutlu edici. Kötü söz gibi, kırıcı.

Ölüm gibi, yok edici olabiliyor. Sen hangisini 

yaşadın, ey can.

Mutlu oldun mu?

Şu üç günlük dünyada? Üzüldün mü? 

Karalar  bağladın mı? Yıkıldın mı? 

Ummadığın şeyler mi, geldi başına?

Sevdin mi? Sevildin mi? Mutlu oldun mu?

Mutlu , doymuş, doya doya yaşamış olarak mı,  

düşüyorsun kara toprağa? Söyle ey can. 

İnsan olarak geldiğin dünyadan,

İnsan olarak mı ayrılıyorsun?

Dönüşmedin bir caniye , değil mi?

Kıyımlar yapmadın, değil mi?

Yetim hakkı yemedin, değil mi?

Her şeyin, ananın ak sütü gibi helâl mıydı?

Yoksa sana bırakılan emanetleri, zimmetine mi geçirdin?

İnsanlığını unutup, bir hiç olarak mı, çekiyorsun göçünü?

Yada huzurlu, Mutlu mu ölüyorsun?

Söyle, ey  can!... RAGIP KURT Alıntı:



28 Eylül 2023 Perşembe

EY KAREDEŞ:

 “Ey kardeş!

Bu dünyâ kimseye kalmaz.
Gönlünü, her şeyi yaratan Allahü teâlâya bağla.Sana bu kâfidir. Dünyâ mülküne güvenip bel bağlama. Çünkü bu dünyâda senin gibi birçokları yaşamış ve sonunda ölüp gitmiştir.
Diyelim ki en sonunda ölüm vardır ve bu can ölüm yolunu tutacaktır. O hâlde ister taht üzerinde can vermişsin, ister toprak üzerinde ne fark eder?” (Sa’dî-i Şîrâzî hazretleri)