Doğumuyla Babasına cennet kapılarını açan,
Evliliğiyle, eşine imanın diğer yarısını sunan,Anneliğiyle de, cenneti ayakları altına alandır
KADIN.
8- Mart kadınlar Gününüz Kutlu Olsun.
Doğumuyla Babasına cennet kapılarını açan,
Evliliğiyle, eşine imanın diğer yarısını sunan,KADIN.
Beş türlü kalp vardır
Kalp vardır ölüdür.
Kalp vardır hastadır
Kalp vardır gafildir.
Kalp vardır mühürlüdür.
Kalp vardır sapasağlamdır.
Kalp kalbi ölüdür. Günahkarın
Kalbi hastadır. Nasipsizin kalbi gafildir.
Kalbimizde perde vardır diyerek fena iş yapanın
Kalbi de mühürlüdür. Allah Teala'dan korkup daima
İbadette bulunan kimsenin kalbi de sağlam olan kalptir.
Nefse uyan kimse, hep İslamiyet’in dışına çıkar. Hayvanlarda akıl ve nefs olmadığı için, ihtiyaçlarını Bulunca kullanırlar. Yalnız bedenlerine zarar veren, Kendilerini inciten şeylerden kaçarlar.
Gönüller Aydınlanır,
Rabbimiz Anıldıkça.
Hasta Gönül Nurlanır,
Rabbimiz Anıldıkça.
Zor İşler Âsan Olur,
Dertliye Derman Olur,
Canlara Canan Olur,
Rabbimiz Anıldıkça.
Gamlı Gönül Şâd Olur,
Esirler Azad Olur,
Okuyan İrşad Olur,
Rabbimiz Anıldıkça.
Kul Rabbi İkrar Eder,
Zikrini Tekrar Eder,
Aşkını İzhar Eder,
Rabbimiz Anıldıkça.
"AŞKI ALLAH OLANIN AŞK-I
BAKİ OLSUN İNŞA'ALLAH."
Ey Allah’ım!
Sen O’nu hak ile indirdin, o da hak ile indi. Allah’ım
Kur’ana rağbetimi büyüt, O’nu gözüme nur, gönlüme şifa kıl.
Ey Allah’ım!
O’nunla dilimi süsle, O’nunla yüzümü güzelleştir,
O’nunla cismimi kuvvetlendir, Sana itaat ederek gecenin
derununda, gündüzün belli bölümlerinde O’nu okumayı
bana nasip eyle.
Beni, Peygamberimiz (sav) ve O’nun hayırlı a-li ile birleştir.
Rahman’ın rızası için, ehl-i iman kabirlerinin nurlanması için,
bütün peygamberlerin seyyidi güneşi, Allah elçilerinin Ay’ ı olan
Efendimiz Hz. Muhammed’in (s.a.s.) ruhu için, şeytanın kovulması,
günahlarımın düşürülmesi için, tevbelerin kabulü için, derecelerin
yükselmesi için,cehennemden ateşinden kurtulmak için, imanın
devamı ve Rahman’a kavuşmak için;Kur’an okumaya niyet ettim.
Ey merhametlilerin en merhametlisi (Senin rahmetini dilerim)
Hamd ve övgü,alemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.-”
Ömür :
Bir kaba ağacın gölgesinde,
bir anlık gölgelenmek kadar kısa.
Gökyüzünde kulakları sağır edecek kadar,
gürültüyle geçen, bir jet kadar anlamsız.
Ovalara düşen, yağmur taneleri gibi, serin.
Yüce dağları saran, tipi kadar sert.
Çam ormanlarını yakan ateşin,
Yakıcılığı kadar, yakıcı.
Yıkılmış, bir barajın saldığı sular kadar boğucu.
Yalnız kalmak kadar, korkutucu. Düğün kadar,
neşeli, davul zurna kadar, coşkulu. Sevgiliye
sarılmak gibi, mutlu edici. Kötü söz gibi, kırıcı.
Ölüm gibi, yok edici olabiliyor. Sen hangisini
yaşadın, ey can.
Mutlu oldun mu?
Şu üç günlük dünyada? Üzüldün mü?
Karalar bağladın mı? Yıkıldın mı?
Ummadığın şeyler mi, geldi başına?
Sevdin mi? Sevildin mi? Mutlu oldun mu?
Mutlu , doymuş, doya doya yaşamış olarak mı,
düşüyorsun kara toprağa? Söyle ey can.
İnsan olarak geldiğin dünyadan,
İnsan olarak mı ayrılıyorsun?
Dönüşmedin bir caniye , değil mi?
Kıyımlar yapmadın, değil mi?
Yetim hakkı yemedin, değil mi?
Her şeyin, ananın ak sütü gibi helâl mıydı?
Yoksa sana bırakılan emanetleri, zimmetine mi geçirdin?
İnsanlığını unutup, bir hiç olarak mı, çekiyorsun göçünü?
Yada huzurlu, Mutlu mu ölüyorsun?
Söyle, ey can!... RAGIP KURT Alıntı:
“Ey kardeş!
Ey gözümün nuru Sultanım..!
Kara bulutların ardından umutlarla beraber doğan, güneş gibisin.
Sen herkes yok iken en yakınımda hissettiğim, hayat veren nefes gibisin
Yüreğime düşen göz yaşlarımın sebebisin. Bir fırtına misali dalgalarla
boğuşurken hayat denizinde; Sen ellerimden tutup yaşama geri döndüren
can gibisin. Ey Resul! Sen; gönül diyarında sevdalıların en nadide gülüsün.
Koklamaya utanır...ım, dokunmaya cesaretim yok..!
Hangi halime güvenip geleyim Sana..!
Ümmetin olduğumu nasıl ispatlayayım..!
Ben garipler diyarının en gafil garibi, nasıl geleyim
Sana. Sen ki emanet ettiklerinle en güvenilir rehber.
Sen uyarıcı Peygamber.. Sana lâyık değildir ki bu sözler.
Gece yarılarında bozuk lehçemle Sen’i sorarım, Sen’i bulanlara.
Yol gösterirler sonu Sana ulaşan… Yürümeye halim yok, Sana
gelecek kadar güçlü değilim. Ey gözümün nuru Sultanım..!
Ne zaman Sen’i duysam dillerden.
Önce bir gül gelir gözlerimin önüne ve hayallerimdeki Sen…!
Damarımda akan kan kadar gereklisin düşüncelerimde,
ruhu çekilmiş ceset gibiyim ayaklarının önünde. Ne olur!
Bir kez! O rahmet deryası gözlerinle bakıver. Ey Nebi. Kalbim
erisin. Göz yaşlarım tükendi, hasret gecelerinde ağlamaktan..!
Mekke’deki hasret, Medine’deki vuslat. Yüz binlerce salât ve selâm
olsun Sana. Yüreğimden kopup gelen bir sedâyla sesleniyorum Sana.
Es-selâtu vesselâmu Aleyke Ya Rasulalah.!
Kimlere muhabbet beslediğimize, kimlerin safında/tarafında, dostluk ve yakınlığında olduğumuza,hayattaki tercihlerimizin bizi âhirette hangi kefeye koyacağına son derece dikkat edelim. Unutmayalım ki; yarın âhirette sâlihler zümresinde yer almak istiyorsak, bugün biz de, hâl ve davranışlarımız, hissiyat ve fikriyatımız, dünya görüşümüz ve tercihlerimiz itibarıyla,dâimâ sâlih müʼminlerin izini takip etmeliyiz. Sâlih müʼminlerle beraberlik, gönülleri ihyâ eder. Fâsıklarla beraberlik ise, âdeta ruhlara zehir saçar. Bunun içindir ki Rasûlullah (aleyhisselam) Efendimiz: “Kişi arkadaşının dîni üzeredir. Öyleyse her biriniz kiminle ... arkadaşlık ettiğine dikkat etsin!” buyurmuştur. (_Tirmizî, Zühd, 45_)