İzleyiciler

15 Ekim 2025 Çarşamba

Sonsuz Yolculuğun Şifresi:

Dünya Bir Sınav Salonu Hiç düşündün mü?

Dünyaya gözlerini açtığında aslında görünmez bir 

sınav salonuna girdiğini... Ana rahminden başlayan 

bu yol, mezarla son bulmuyor. Asıl durak, ölümün 

ötesindeki ebedî hayat. Ve işte bu kısacık dünya, 

sonsuz yolculuk için bir hazırlık perdesi.


İnsan bazen malıyla denenir, bazen hastalıklarla sabrı 

ölçülür. Birine ilim verilir, diğerine kudret. Herkese ayrı 

bir imtihan defteri yazılır. Çünkü İlahi adalet herkese 

taşıyabileceği yükü yükler.

Dünya Sınavına Hazırlık: Hangisi Daha Zor?

Bir gencin üniversite sınavına nasıl hazırlandığını 

görmüşsündür. Günlerce uykusuz kalır, eğlenceden

 vazgeçer, saatlerce kitaplara gömülür. Çünkü geleceğini 

önemsiyordur.

Peki, insanı sonsuz cennet ya da cehenneme götüren asıl

 imtihan için aynı titizlik gösteriliyor mu? Dünya için yıllarca

 çabalayıp, ebedî hayat için tek bir adım atmamak aklın en 

büyük yanılgısı değil midir?

Unutma, bu sınav öylesine bir sınav değil. Kazanan için ebedî 

saadet, kaybeden için telafisi olmayan hüsran!


Peygamberlerden Tek Sesli Çağrı

Binlerce peygamber geldi, farklı kavimler ve çağlarda yaşadılar. 

Ama söyledikleri tek cümleyle özetlenebilirdi: “Dünya bir imtihan 

yeridir.”

Sonra İmam Gazali, Mevlana, İmam Rabbani ve nice âlim geldi 

geçti. Hepsi aynı hakikati dile getirdi: Dünya oyun değil, oyalanma 

yeri değil, sadece bir köprü. Köprüyü süslemek için değil, güvenle 

geçmek için buradayız.

Zorluklar Yol Azığıdır.

Müslüman hayatında kimi zaman ağır belalarla sınanır. Bu, Allah’ın

kuluna yüklediği özel bir sorudur. Cevabı ise sabır ve şükürdür. Nimete

şükreden, dertlere sabreden insan imtihanı geçer. Gerçek veliler bunun 

en güzel örneğidir. Onlara taş atanları affettiler, eziyet edenlere dua ettiler. 

Çünkü bilirlerdi ki sınavın bir kısmı da insanların kalbimizi sınamasıdır. 

Gerçek veli toprak gibidir: üstüne ne atsan sonunda bereket çıkar.


Dünyanın Aldatıcı Işıltısı

Mal, makam, servet… Hepsi insana kalıcı gibi görünür. Ama Hz. Süleyman 

bile övünmedi, çünkü biliyordu ki hepsi geçicidir. Hz. Osman (r.a.)’ın kıssası

 hâlâ ders verir: Ticaret kervanını fakirlere dağıttığında “Bunu Rabbime sattım” 

demişti. İşte gerçek kazanç budur. Dünyada verip ahirette almak!

Unutma: Dünya altın gibi parıldar ama aslında kırılgan bir çömlek gibidir. 

Ahiret ise sonsuza dek kalıcıdır.


Altın Gibi Sabır

Altın ateşte arındıkça kıymetlenir. İnsan da belalarla olgunlaşır. 

Hz. Eyüp (a.s.) yıllarca hastalıkla sınandı ama sabrı sayesinde 

imtihanını kazandı.


Kur’an bize açık söyler:

“Allah sabredenlerle beraberdir.” (Bakara 153) Bu ayet sabrın 

aslında Allah’ın dostluğunu kazanma anahtarı olduğunu gösterir.

Ölümün Kaçınılmaz Hakikati

Hiç kimse ecelini ne ileri alabilir ne de geri bırakabilir. 

Ölümden kaçış yoktur, ama hazırlık vardır.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdu:

“Ölmeden önce ölünüz.”

Yani ölümü hayattayken düşün, hazırlığını yap, helalleş, 

gönülleri kırma. Akıllı yolcu valizini her an hazır tutar.

İman, İhlâs ve Gerçek Değer

Allah katında ibadetler sadece şekil değil, niyetle değer 

bulur. Gösteriş için kılınan namaz, duyulsun diye verilen 

sadaka “sahtepara” gibidir. Görünüşte değerli, ama geçersiz.

Kur’an sorar:

“İman ettik demekle bırakılacaklarını mı sandılar?” 

(Ankebut 2) Gerçek iman, imtihanlarla ispat edilir.

Sevgi:
Kâinatın Gizli Dili

Hadis-i kudsîde buyuruluyor:

“Bilinmez bir hazine idim, bilinmeyi murad ettim; mahlûkatı yarattım.”

Kâinatın özünde sevgi vardır. Güzellik, iyilik ve kemal insanı sevgiye 

yöneltir. Ama sınırsız sevgi sadece sınırsız olana, Allah’a mahsustur. 

Fanî varlıklara bağlanan kalp sonunda acı çeker.

Günlük Yol Haritası

Her nimette Allah’ı hatırla, aracıya
saplanma. 
Nimete şükret, dertte sabret.

Günlük zikri ihmal etme.

Sevgini ölçülü tut, seni Allah’tan uzaklaştıran sevgiden sakın.

Sünnete küçük adımlarla yaklaş, salavat ve ahlakta benzeme ile.

Son Çağrı

Dünya kısa, ahiret uzun. Akıllı yolcu, kısa mola yerine sonsuz 

yolculuğa hazırlanır. Her gün önümüze konan imtihan soruları 

aslında şunlardır: Namaz vakti geldiğinde nasıl davranıyorsun? 

Mal kaybolduğunda sabır gösterebiliyor musun? Bir fakir kapına 

geldiğinde kalbin ne diyor? İşte bu cevaplar, ahirette karşına çıkacak 

sınav kâğıdındır.

En büyük kazanç;

 sabır, şükür ve ihlâs ile yaşayıp son nefese hazır olmaktır.

Unutma: Kâinatın dili sevgidir, hayatın gerçeği imtihan. Ve

merkezinde Allah sevgisi olmayan her yolculuk, mutlaka acıya çıkar. ALINTI:



4 Eylül 2025 Perşembe

MEHMEDİM:

 MEHMEDİM:

Bir gün can çıkacak nazik bedenden

Bu bayrak bu toprak kalmış dededen

Türkiye ayakta konuşur senden

Mekanın cennettir uyu MEHMEDİM.

Acı olan kardeş kurşunu yemek

Her yürekte olmaz sevilmek sevmek

Yasak bu topraktan bir karış vermek

Heba olmayacak canın MEHMEDİM.

Yaşamak isterdin hayal kurmuştun

Hani diyoruz ya asker doğmuşum

Oğlumun adını senin koymuşum

Türeyecek aslın soyun MEHMEDİM.

İlelebet yaşar coşar bu vatan

Bir gün satılacak aslını satan

Dua etsin bize kefensiz yatan

Vazife tükenmez bitmez MEHMEDİM.


5 Haziran 2025 Perşembe

YALAN :

Yalan insanın ruhunu öldürür.
Ayrılıktır aslında ölümü acı kılan.
Ön yargı; arı soktu diye bal yememektir.
İnsanın gerçek gücü sevgisinde açığa çıkar.
İki insan birbirinin farkına varınca iletişim başlar.
Mutlu olmak istiyorsan, mutlu etmesini bilmelisin.
Mükemmel değil, iyi insan yetiştirmeyi hedefleyin.
Kendisi olmaktan korkmayan insan güler yüzlüdür.
İnsanın kaçamayacağı en büyük otorite kendi vicdanıdır.
Ruhu öldürmek, bedeni öldürmekten daha büyük bir cinayettir.
Dil ne kadar yetersiz kalıyor insanın düşündüklerini anlatmada.
Her çocuğun kalbinde kendinden daha büyük bir çocuk vardır.
Aklını gönlünün değerleriyle yöneten insan yaşamının efendisidir.
Mutluluk aramakla bulunacak bir şey değildir, onu inşa etmek gerekir.
Kendi özüyle ilişkisi olmayanın gerçek anlamda kimseyle ilişkisi olamaz.
Sanırım çocuğun aklını hiçe saymak ona yapılabilecek en büyük zulüm.
Etrafında kimseyi bulamamak zor, içinde kimseyi bulamamak ise daha zor.
Çocukluğunu doya doya yaşayamamış bir insanın mutlu olması çok zordur.
Hiç hata yapmayan insan, hiçbir şey yapmayan insandır. Ve hayatta en büyük hata, kendini hatasız sanmaktır...ALINTI:


31 Mayıs 2025 Cumartesi

KAVAK VE ZEYTİN AĞACI:

Bazı insanlar kavak ağacına bazı insanlar zeytin ağacına benzer. Kavak: Boyu uzundur, suyun(Paranın) çok olduğu yerleri sever, herkese tepeden bakar, rüzgar o gün nereye eserse o tarafa döner, birde pek narindir kırılıverir ve sağlam işlerde kullanılmaz. Ve en önemlisi meyve bile veremeden ömrünü çürütür gider.

Zeytin:
Su ile (Para) ile çok işi yoktur ihtiyacı kadarını alır, kimseye tepeden bakmaz rüzgarın onu eğmesine asla izin vermez, dallarını sopayla kırarsın da bir sene küser ama öbür sene yine sana verir, kin tutmaz, tüm bunlara rağmen bir de zeytin verir ki ister yeşil zeytin, ister sofralık, İster kırma zeytin, olarak kullan istersen sıkıp yağını çıkar dilersen posasından Priina yap sobada yak daha neler neler. Ha bir de güvercin ağzında insana "Barış Temsili" şeklinde sunuluşu vardır ki edebiyatçılara ve tarihçilere konu olmuştur. Ömrünüz zeytin ağacı gibi bereketli olsun...!! Alıntı:

19 Mayıs 2025 Pazartesi

EY ÖLÜM:

EY ÖLÜM

Kapıyı en çok çalan ama hiç beklenmeyensin.
Davetliler arasında bulunmayansın.
En çok görünen fakat hiç hatırlanmayansın.
Hayallerim sensiz, planlarım sensiz, sensiz kalemim kağıdım, sensiz ekmeğim aşım. Biliyorum habersiz geleceksin birgün
Her şeye rağmen, tüm unutulmuşluklara, tüm aldanmışlıklara rağmen geleceksin. Yarım olan, tam olan neyim varsa alıp gideceksin.
Kimseye bildirmeden en sessiz halinle geleceksin; ama giderken nice fırtınalar bırakacaksın ardında... Ansızın geleceksin bir gün,
En güzel azalarımı çürütmek için, en tatlı varlığımı eritmek için geleceksin.
Yanıma yalnızlığı vererek, bütün pişmanlıkları önüme sererek geleceksin..
Ve Ey ÖLÜM!
Nasıl gelirsen gel, ne zaman gelirsen gel!
Ömrümüzün en hayırlısı, ömrümüzün sonu olsun.
Amellerimizin en hayırlısı, son amelimiz olsun. Günlerimizin en hayırlısı, Rabbül-alemin'e kavuştuğumuz gün olsun. ÂMÎN.

26 Kasım 2024 Salı

HAYATIN AMACI AMAÇLI BİR HAYATTIR:

* “Hayatın amacı amaçlı bir hayattır”. ”Bir insan hiçbir zaman
nereye gittiğini bilmediği zamanki kadar uzun yol gitmez”.  “Nereye
gittiğinizi bilin, fakat asla yola nerden çıktığınızı unutmayın”. ”Yola
çıktıklarınızı, yolda bulduklarınızla değişirseniz, hem yolunuzu hem de
dostunuzu kaybedersiniz”. “Hayatta pek çok insanla karşılaşırsın ama
sadece gerçek dostlar senin kalbinde bir iz bırakır”.

“Gerçek dostu olmamak, yalnızlığın en kötüsüdür”. “Hayatta nelere
sahip olduğun değil kiminle olduğun
 önemlidir”. “İnsanları tanımak için;
tüm gücünüzü verin ama, tüm sevginizi vermeyin. 

Onları tanımaya başladıkça verdiğiniz sevgiye acıyacaksınız”.
”Kıymetini bilmeyene 
vermesevgini. Ziyan edilir, vefasızlığa uğrar
gönlün”. 
”Eğer mutsuz olmak istemiyorsanız, kalbinizi sadece kıymet
bilen insanlara açın”. 
“İnsanları sevmek için tanımak gerekir, Allah’ı
 
tanımak içinse sevmek gerekir” “İnsanların Allah’a en yakın olanı,
O’nu en çok
sevendir”. 

 “Güzel olan her şey kalbinizdeki sevgi, zihninizdeki iyi bir düşünce ile başlar ne
düşünürseniz
 onu hisseder ve onu yaşarsınız”. “İyiliği, hastalığı, sefaleti, mutluluğu,
zenginliği, fakirliği yapan zihindir”. “Olumlu düşünürseniz, zihniniz, güzel ve olumlu
düşüncelere odaklanır. Ve güzel, çözümleyici fikirler üretir”. “Düşünme problem çözme
kapasitesidir”. ”Düşüncelerimizin kalitesi 
yaşam kalitemizi belirler“ . ”Çalışmak hayat,
düşünmek ışıktır”.“Ne kadar çok çalışırsan o kadar mutlu olursun”.

“Mutlu ya da mutsuz olmanız küçük bir şeye bağlıdır. Düşünce biçiminize”.
“Mutluluk; doğru
 ve güzel düşüncelerle düşünmeyi bilmektir”.”Güzel düşün iyi
hisset  yanılma aldanma ne varsa doğrudadır, 
doğruluk şaşar sanma”.”Sen doğru ol da,
varsın sanan eğri sansın. Lakin sakın unutma ki, SEN kendini; bir 
şey sanmadığın sürece
DOĞRU İNSANSIN”. Alıntı:



25 Kasım 2024 Pazartesi

YAŞLI İNSANLAR :

YAŞLI İNSANLAR HAVA SOĞUKTA OLSA NEDEN PARKLARDA OTURUR BİLİRMİSİNİZ?

Bir çoğunun eşi ölmüştür.
Tek başına yemeğini yapacak, çayını demleyecek durumda değildir.
Gelininin yada damadının yanına sığınmıştır.
Bedeni ve ruhu artık gerilemeye başlamıştır.
Uzuvları görevini yapamaz hale gelmiştir.
Dermansız, çaresiz, mahsundur.
Yürekleri yumuşamış, gözyaşı gözünün kenarında hazır bekler, gurbetten geleni görse o yaşı akıtır hemen!
Yemeğini üzerine döker, takma dişi ağzından çıkar, dişi gıcırdar,
Damadın, gelinin, oğlunun, kızının, torunların küçük bir sözü gücüne gider.
Üzülür, gözleri dolar, yutkunur!
İçine atar acısını, çaresizliğini!
Sessizce, ezilerek sofradan çekilir, usulca.
Baba niye kalktın, doymadın ki der, kızı, oğlu!
Doydum yavrum doydum, siz devam edin der. Der demesini de yüreği hüzünle dolmuştur dedenin!
Allah'ım beni niye görmüyon, benimde canımı al! der.
"Canının alınmasını Allah'tan istemek, yalvarmak" duaların en son noktası değil midir? Ve o dede yine usulca kendini kapıdan dışarı atmanın hesabını yapar, inceden inceye, iç çeke çeke! Ne desin!
Yavrum ezan vakti geliyor, ben yavaş yavaş dışarı çıkayım der, ve çıkar.
O dışarı çıkış yanan yüreğine soğuk su gibi gelir. Ya Alipaşa Cami avlusuna ya da yeraltı çarşısı üzerine ya da Taşhan üstü parka gider, oturur. Tanımasada selam verip oturur diğer yaşlının yanına. Gündüzleri camidir, onların sığınacağı ısınacağı yer. Yüreğine ferahlık bulacağı yer. Emeklilik maaşı olan bir nebze iyidir ötekilerden. Gelininin, damadının ihtiyacı da varsa, maaş hatırına ilgilenirler yine.
Ya yoksa?
Yeryüzünün en sevimsizi, en istenmeyeni siz olursunuz.
Gençler!
Varacağımız yer İhtiyarlık Durağı.
Aman ha, parkta oturan yaşlıya, otobüsteki yaşlıya siz siz olun yer verin!
Eleştirmeyin!
O yaşlara gelecek bizlerde sınanacağız!
Hep beraber imtihan halindeyiz, son nefese kadar!
Tanıdığınız yaşlı varsa bir selam verin, sohbet edin, durumuna göre bir çay, bir çorba ikram edin... Saygı, sevgiyle ve kırmadan... Alıntı:

18 Eylül 2024 Çarşamba

NARİ'NİN MEKTUPU:

Anne !

Burası öyle güzel ki her yerde Çiçekler, güller var.
Ve bu çiçekler hiç solmuyormuş. Öyle dedi kapıdaki amca.
Sen bunu biliyor muydun ?
Ne kadar güzel olsa da ben seni
yine de özlüyorum Anne !
Sekiz kapısı olan bir yere getirdiler beni
Sonra en güzel kapıyı göstererek
"senin kapın bu Narin! Burdan gireceksin" dediler.
Kapıdan girmeden önce bir amca bana
"gelinliğini çıkar kızım" dedi
"neden ama bunu bana annem dikti" dedim.
"biliyorum ama çıkarman lazım " dedi amca
"çıkarmasam olmaz mı? Annem daha yeni dikti" dedim.
"olmaz çünkü eteklerine kan bulaşmış onun. Bu kapıdan kan ve günah giremez" dedi. " günah ne demek?" dedim
"günah senin buraya gelmene sebep olanlardır" dedi
Etrafa baktım her şey öyle güzeldi ki.
"o zaman günah iyi bir şey" dedim.
Amca gülerek saçımı okşadı.
"Hadi giy bunu " diyerek daha güzel bir gelinlik verdi bana. Görmen lazım anne öyle parlak, öyle güzel ki . Kar gibi bembeyaz. Bana kızma ama senin yaptığından daha güzel. Ama ben seninkini de seviyorum anne.
Burdaki amcalar bizim köydeki amcalara benzemiyor. Onların elleri yumuşacık. Ne ellerimi sıkıyorlar acıtarak, ne de ağzımı kapatıp sürüklüyorlar. Hiç korkutmuyorlar beni. Yanıma geldiklerinde gülüyorum hep. Sekiz kapının en güzelinden girdikten sonra sıraya dizilmiş kanatları olan bir sürü amca karşıladı beni. Onların biraz yukarısında yüksek bir koltuğa oturmuş bir amca vardı. Yanıma geldi . Yüzü öbür amcalardan daha da güzeldi. Gözlerimi kamaştıran ışık vardı yüzünde ve elbiselerinde. Bana "hoş geldin Narin, ben de seni bekliyordum" dedi. Yaklaşıp alnımdan öptü. Diğerlerinin "efendimiz" dediği bu amca konuşunca her kes susup başlarını eğiyordu
Sonra bana etrafı gezdirdiler anne .
artık yeni evimin burası olduğunu söylediler.
Önce çocukları gösterdiler.
Hepsi benim gibi giyinmişlerdi.
Hepsi kar gibiydi.
Çiçekler topluyorlar,
akan ırmaklardan su içip güllerin üzerinde yuvarlanıyorlar.
"üstlerini kirletecekler" dedim
"burda kir yok, çamur yok" dediler
"Akşam olacak her kes neden hala oynuyor anneleri beklemez mi ?" dedim
"burda hiç bir şey karanlıkta kalmaz" dediler
"neden, burası neresi ki?" dedim
Cennetmiş buranın adı
"Söylesene anne cennet bizim köyümüze bizim insanlarımıza çok mu uzak ?" Mehmet Öztürk Alıntı:



30 Ağustos 2024 Cuma

DİYEMEDİK:

 Hangimiz duruşumuzla, bakışımızla, 

konuşmamızla,insanlara olan muamelemizle

Efendimizz (s.a.v) bezeyebildik? Hangimiz ruhen 

ve fikren islam'ın boyasına boyanabildik?  Hangimiz 

birbirimizin acısını yüreğimizde hissederek "korkma, 

ben yanındayım" diyebildik? Diyemedik, diyemiyoruz.



12 Ağustos 2024 Pazartesi

TÜM RENKLER GÖRÜNTÜLER:

 Tüm renkler, görüntüler

İnsanın ruhundaki  zevke hitap eden

En yakın uyum ve güzelliği yansıtırlar.


İnsanların dinlenmek, rahat etmek için tercih ettikleri

Mekanlar da hep doğal güzelliklerle iç içedirler. Yeşillik,

Ormanlık, Deniz Kenarı ya da Nehir kıyısı gibi yerlerde

Temiz Hava, Toprak ve Su ile yakın olmak insanlara

 Huzur ve Mutluluk verir.


 İnsanın doğal güzellik arayışı içinde olmasının

Sebeplerinden biri, Allah'ın İnsanı Cennet güzelliklerinden

 Zevk alacak şekilde yaratmış olmasıdır. İnsan farkında olsa da

Olmasa da aslında Cennet nimetlerinin beklentisi içindedir.

Âyetlerde Cennetin doğal güzelliklerle iç içe olacağı 

Şöyle haber verilmektedir:


Müttakîlere Vâdolunan Cennetin durumu şöyledir:

Rahmân Ve Rahîm (olan) Allah’ın adıyla.

İçinde bozulmayan Sudan Irmaklar, tadı değişmeyen

Sütten Irmaklar, içenler için Lezzet veren Şaraptan Irmaklar

ve süzme Baldan Irmaklar vardır ve orda onlar için meyvelerin

Her türlüsünden ve Rablerinden bir mağfiret vardır.

Muhammed Suresi/15.Âyet.


Rahmân Ve Rahîm (Olan) Allah’ın Adıyla.

Allah Onlar İçin, Süresiz Kalacakları, Altından

Irmaklar Akan Cennetler Hazırladı. İşte Büyük

'Kurtuluş 
Ve Mutluluk’ budur. Tevbe Suresi/89.Âyet.


 Rahmân Ve Rahîm (Olan) Allah’ın Adıyla.

İman Edip Yararlı İş Yapanlara Gelince Onlar da

Cennetliktirler. 
Onlar Orada Devamlı Kalırlar. 

                                       Bakara Suresi/82.Âyet.




29 Mart 2024 Cuma

ÂHİRET AZIĞI:

 Sana ahiret hayatında gerekecek olan azığı sağlığında elde etmelisin. Öldükten sonra yakınlarından, dostlarından ve çocuklarından senin için iyilik yapmalarını bekleme, buna güvenme. Nimete sahipken iyilik ve yardımda bulun, yoksullara dağıt. Çünkü dünya malı ölünce elinden çıkacak, sahibine dönecek. Acı çekmek istemiyorsan, acı çekenleri unutma. Servetin elindeyken ihtiyaç sahiplerine ulaştır. Gün gelecek hazinenin anahtarını yitireceksin.




8 Mart 2024 Cuma

8- MART KADINLAR GÜNÜ:

 Doğumuyla Babasına cennet kapılarını açan,

Evliliğiyle, eşine imanın diğer yarısını sunan,
Anneliğiyle de, cenneti ayakları altına alandır
KADIN.

8- Mart kadınlar Gününüz Kutlu Olsun.


5 Mart 2024 Salı

TOPRAK ÜSTÜ VE ALTI:

Öldükten yaklaşık 30 dakika içerisinde vücutta refleks diye bir şey kalmıyor. Gevşeyen kaslar dolayısıyla ağız ve göz kapakları açık kalıyor. Boşaltım sistemi tamamen gevşiyor, idrar akıntısı oluşuyor. Ölümün gerçekleşmesinden 24 saat sonra vücut çürümeye başlıyor. Solunumun durması bakteriler için işaret oluyor ve çalışmaya başlıyorlar. İlk çürüyen organlar ise göz, beyin, mide ve bağırsaklar. Ceset şişman ise daha çabuk çürürken, tuzlu suda boğulanlar daha geç çürüyor. En geç çürüyen kısımlar ise kalp, mesane, böbrek .İlk çürüyen yer olan mide ve bağırsaklarda bakteriler yoğun çalıştıkları için hızla gaz ortaya çıkıyor. Bu gaz, karın bölgesinin şişmesine sebep oluyor. Derinin üstü yanık gibi su toplarken, vücutta biriken sülfür yüzünden renk siyaha dönmeye başlıyor. Günden güne şişen karın patlıyor ve göğüs çöküyor. Bu olay mezar üstünden duyulabilecek kadar sesli olabiliyor. Ortalama 4 yıl sonra insan tamamen kemik haline dönüşüyor. Güzelliğin, yakışıklılığın, zenginliğin, kibrin, malın mülkün, makamın mevkin nerede? Yeryüzünde kasıntı bir şekilde gezen, küçük dağları ben yarattım egosuna sahip olan, insanları küçücük beyniyle aşağılamaya çalışan, hayatı statü ve dünyada kazanacağı geçici başarılara odaklayan her o kibirlinin sonu budur. Paranın satın aldığı insanların sonu budur. Mevkiye gelmek için karakterini satan, çevresini ezen, zulme uğrayan insanların üzerine basarak bir şeyler elde etmeye çalışanların sonu budur. Çalışın, başarılı olun, insanlığa fayda verin ama hayatı büyütmeyin. Kendinizi büyütmeyin. Zira elimizde yaptığımız erdemlerden ve amellerden başka bir şey kalmayacak. Herkese, insanlığa faydalı olmuş ve geride iyi hatırlanacak anılar bırakmış bir ömür dilerim. Alıntı: